Site içi arama:

 

Hizmetlerimiz
Doktorlarımız
Bilgi
Anlaşmalı Kurumlar
Sorularınız
İletişim
İnsan Kaynakları
Kurumsal
Forum
Anasayfa
Üyelik
Online Destek
Konular
Yenilik
Aşı- Hastalıklardan korunmak için aşı
Az görme
• Check-up
Hastalarımıza artık yeni açılan tedavi merkezimizde hizmet vermeye başladık...
 

BÜLTEN SAYI 7 - 2000

 
BAŞLARKEN
Yeni bir "Işıkgöz- Işık Göz Kliniği Bülteni" sayısı ile merhaba. Kurulduğu günden beri dinamizmini yitirmeyen kliniğimizde gelişmeler son hızıyla devam ediyor. Göz hastalıklarının tedavisinde kullanılan pekçok lazer cihazı mevcut olup son zamanlarda kliniğimizde özellikle lazer ağırlıklı adımların atıldığından kısaca bahsetmek istiyorum. Başta şeker hastalığına bağlı göz hastalıklarının tedavisi olmak üzere değişik gözdibi hastalıklarının tedavisinde kullanılan argon lazer cihazı halen etkin bir şekilde kullanılmaktadır. Halkın arasında lazerle katarakt cerrahisi olarak bilinen fakoemulsifikasyon cihazını birkaç ay önce yeniledik ve halen yeni cihazla katarakt cerrahisine devam ediyoruz. Katarakt cerrahilerinden sonra bazı kişilerde kaçınılmaz olarak suni göz içi lensinin üzerine yerleştirildiği zar kesifleşmekte ve bu kesiflik ancak lazerle giderilebilmektedir. Bu işlemi yapan lazer ise YAG lazerdir ve bu cihazı da hastalarımızın hizmetine sunduk. Yine bu cihaz ani göz içi basıncı yükselmelerinin tedavisinde de kullanılabilmektedir.
Son olarak en populer lazer cihazı olan ekzimer lazerden büyük bir müjde vermek istiyorum. Kliniğimizin açılışından itibaren hizmet veren ekzimer lazer cihazı ancak miyop ve miyop astigmatların kusurlarını giderebiliyordu. Muhtemelen bu bülteni okuduğunuz şu sıralarda yeni bir ekzimer lazer cihazına kavuşmuş olacağız. Bu cihazla hipermetroplar ve hipermetrop astigmatların da tedavisi gerçekleştirilebilecek, miyop ve miyop astigmat olanlar ise yeni bir cihazın avantajlarından istifade edeceklerdir. İlk sayımızda kırılma kusurları ve tedavileri ile ilgili bilgilere yer vermiştik. Ancak lazer tedavisine kısıtlı yer ayırabilmiştik. Yeni lazer cihazına kavuşma vesilesi ile sizleri bu konuda daha detaylı bilgilendirmek istedik. Faydalı olması temennisi ile...

Dr. Hikmet Hasıripi
BİLİMSEL AKTİVİTELERİMİZ
Amerikan Katarakt ve Refraktif Cerrahi Derneği'nin bu yılki sempozyumu ABD'nin Massachusetts eyaletinin Boston kentinde yapıldı. 20-24 Mayıs 2000 tarihlerinde arasında yapılan sempozyuma kliniğimiz doktorlarından Dr. Hikmet Hasıripi, Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi doktorlarından Dr. Onur Abdik ile katıldı. Dünyanın dört bir yanından yoğun talebin olduğu sempozyumda Dr. Hikmet Hasıripi ve Dr. Onur Abdik tarafından ikisi kliniğimizden olmak üzere toplam üç sunum yapıldı. Bu sunumlardan biri dünyada ilk kez kliniğimizde gerçekleştirilen "tek iğne ile göz anestezisi" tekniği sempozyuma iştirak eden doktorlara tanıtılmıştır. Göz ameliyatlarında hastaların en çok korktuğu kısım iğne yapılmasıdır. Günümüzde damla ile de ameliyat yapılabilmesine rağmen bazı kişilerde mutlaka iğneye ihtiyaç duyulmakta, geliştirmiş olduğumuz teknikle hastaların bu konudaki sıkıntısı oldukça azalmakta ve hatta eski yönteme ait bazı sorunlardan da kaçınılabilmektedir. Sunumlardan ikincisinde ise kornea kalınlığının değişik göz içi basınç ölçüm cihazlarının sonuçlarını etkileyip etkilemediği irdelenerek takdim edildi. Gözlük ve kontakt lense elveda...
A'dan Z'ye EKZİMER LAZER
Giriş
Ekzimer lazer, gözün kırılma kusurları olarak bilinen miyopi (yakın görüş), hipermetropi (uzak görüş) ve astigmatizma (çarpık görüş) gibi kusurların tedavisi amacıyla kullanılan bir lazer çeşididir. Pekçok üstünlükleri ve farklı uygulama şekilleri ile ekzimer lazer tedavisi hem tashih yöntemlerini hem de diğer tedavi yöntemlerini geride bırakmıştır. Ancak tıptaki her tedavi yöntemi gibi bu da dört dörtlük değildir. Avantaj ve dezavantajları vardır. Lazer tedavisini düşünen kişinin sonuçtan memnun kalabilmesi için bu yöntemin artı ve eksilerini iyi bilmesi gerekir. Bu amaçla ekzimer lazeri değişik uygulama şekilleri ile detaylı olarak irdeleyeceğiz.
Göz nasıl görür?
Göz, genellikle bir fotoğraf makinasına benzetilir. Göz kapakları diafram görevini görür, yani açıldığı anda ışık gözün içine ulaşır ve görüntü oluşur. Gözün renkli kısmı olan iris gözün içine ulaşan ışığın miktarını ayarlar. Gözün saydam ön camı yani kornea ve gözün içindeki lens ise nesnelerden gelen ışınları kırarak sinir tabakası üzerine odaklanmasını sağlarlar. Bu sinir tabakasına retina denilir, ince bir zar şeklinde gözün arka yüzeyini örter ve fotoğraf filmi gibi ışığa duyarlıdır. Işık retinaya ulaştığında bir resim alınır. Daha sonra bu resimle ilgili mesaj görme siniri aracılığı ile beyne iletilir. İşte o zaman gerçekten görmüş oluruz. Normal bir görüş için bu yapıların hepsinin birlikte sağlıklı olarak çalışması gerekir.
Kırılma kusurları nelerdir?
Normal bir gözde nesnelerden gelen ışık ışınları retina üzerindeki tek bir noktada odaklanır ve net görüntü sağlanır. Böyle bir göze emetrop göz denir. Işık ışınları retinanın önüne veya arkasına düşecek olursa ya da noktasal değil de çizgisel olarak odaklanacak olursa bulanık görme meydana gelir. Bulanık görme meydana getiren kırılma kusurları kusurları dört ana başlık altında incelenebilir:
Miyopi (Yakın görüş)
Miyopik bir gözün ön-arka uzunluğu ya da korneasının kırıcılığı normal bir gözden daha fazladır ve nesnelerin görüntüsü retinanın önünde oluşur. Dolayısıyla yakındaki nesneler uzaktakilerden daha iyi görülür. Miyopi, toplumda en çok görülen kırılma kusurudur. İki şekilde olur: Basit miyopi, yaşın ilerlemesi ile artar ve büyüme durduğunda durur. Patolojik miyopide ise kusurun artışı ile birlikte gözün sinir tabakasında da görme potansiyelini azaltan değişikler meydana gelir. Miyopinin tedavisinde görüntüyü daha geri iletecek yani retina üzerine düşürecek yöntemler uygulanır.
Hipermetropi (Uzak görüş)
Bu durumda gözün ön-arka uzunluğu ya da korneasının kırıcılığı normal bir gözden daha azdır ve nesnelerin görüntüsü retinanın arkasında oluşur. Böylece uzaktaki nesneler yakındakilerden daha iyi görülür. Çocuklarda daha sık görülen bu kusur yaşın ilerlemesiyle azalır ve bazen tamamen kaybolabilir. Tedavisinde görüntüyü önde kalan retinanın üzerine çeken yöntemler kullanılır.
Astigmatizma (Çarpık görüş)
Normal bir gözde korneanın ön yüzü futbol topundan alınmış bir kesit gibidir. Astigmatlarda ise bu yüzey bir beyzbol topundan alınmış kesit gibidir. Bu nedenle görüntülerden gelen ışınlar tek bir noktada odaklanamaz. Böylece görüntüde çarpıklık ve bulanıklık meydana gelir. Tedavisinde tashih edici yöntemler olan gözlük ve kontakt lensle başarı daha düşük, kusuru gideren lazer ve cerrahi yöntemlerin sonuçları daha iyidir.
Presbiyopi (Yaşlı görüşü)
Normalde insan gözündeki lens uyum yaparak yakındaki nesnelerin görüntüsünü retinaya düşürür. Kişi yaşlandıkça lens bu yeteneğini kaybeder ve yakın görüşü zorlaşır. Tedavide yakın için gözlük veya kontakt lens kullanması gerekir.
Kırılma kusurlarının düzeltilmesi için kullanılan yöntemler nelerdir?
Gözlükler
Düzeltici bir yöntemdir, tedavi etmez. Özellikle düşük numaralarda kullanılır. Numara arttıkça kalınlığı artar. Kalınlık artınca görüntü kalitesi de düşer. Gözlük kullanmak bazı kimseler için bir yük olarak telakki edildiği gibi bazı meslek gruplarında da yasaktır.
Kontakt lensler
Bunlar da düzelticidir, tedavi etmez. Uygun takılıp titizlikle kullanıldığında genellikle bir sorun çıkmaz. Görüntü kalitesi itibariyle gözlüklerden daha iyi sonuç verir.
Cerrahi
Kornea eğriliği değiştirilerek kırılma kusurunun kalıcı tedavisi sağlanır. Bunlardan günümüzde kullanılan ancak nadiren tercih edilen yöntemler radyal keratotomi, astigmatik keratotomi ve göz içi lens uygulamasıdır. Keratotomide korneaya derin kesiler yapılarak miyopi veya miyopik astigmatizmanın tedavisi sağlanmaktadır.
Lazer
Günümüzde kırılma kusurlarının tedavisi için en çok kullanılan yöntemdir. Göz hastalıklarının tedavisinde kullanılan pekçok lazer çeşidi vardır. Kırılma kusurlarının tedavisinde kullanılan lazer ekzimer lazerdir. Ekzimer lazer, 192 nm dalga boyuna sahip bir lazer olup uygulama esnasında organik reaksiyonlarla korneanın belli bölümlerini incelterek etkisini gösterir. Hastanın ve gözdeki kusurun durumuna göre değişik uygulama şekilleri vardır. Uygulamalar bilgisayar denetiminde otomatik olarak yapılır.
Ekzimer lazer ve çeşitleri
Ekzimer lazer miyoplarda korneanın merkezine, hipermetroplarda çevresel kısmına, astigmatlarda ise kusurun ekseni dikkate alınarak uygulanır. Bu uygulamaları cihazın bilgisayarı ayarlar. Cerrahın uygulamasına göre ekzimer lazerin iki çeşidi vardır: Bunlar fotorefraktif keratektomi (PRK) ve lazer in situ keratomilozistir (LASİK). Bu iki yöntem temelde lazer uygulanacak alanın hazırlığı itibariyle değişiklik gösterir, ancak uygulanan lazer yine ekzimerdir.
1. PRK
Korneanın önden arkaya epitel, Bowman zarı, stroma, Descemet zarı ve endotel olmak üzere beş mikroskopik katı vardır. Stroma en kalın bölüm olup inceltme işleme bu bölgede gerçekleştirilir. Lazerin stromayı inceltebilmesi öndeki epitel alkollü sponj, mekanik kazıma ve lazerin kendisi gibi yöntemlerle giderilir. Lazer cihazı çalıştırılır ve gerekli düzeltme yapılır. Uygulama sonrası kornea yüzeyine kontakt lens uygulanarak meydana gelebilecek olan ağrının azaltılması amaçlanır.
2. LASIK
Bu yöntem, tüm kırılma kusurlarının tedavisi için geliştirilmiş en son yöntemdir. Daha önceden var olan iki yöntemin birleştirilmesi ile meydana gelmiştir. Bu yöntemler ekzimer lazer fotoablasyonu ile otomatik lameller keratoplastidir. Mikrokeratom ismi verilen özel bir cerrahi bıçağı ile korneanın yüzeyinden üçte bir kalınlığında bir zar kaldırılır ve bir kenara yatırılır. Kesilmeyen kısım bu zarı yerinde tutar. Ekzimer lazer ile kornea eğriliğinde uygun değişiklik yapılır ve kesilen zar herhangi bir yapıştırıcı olmaksızın geri yerine örtülür. Zar kendiliğinden yerine yapışır.

LASİK yönteminde PRK'daki gibi geri dönüş, bulanıklık ve skarlaşma gibi etkilere pek fazla rastlanmaz. Ağrı çok az olur ve görme düzelmesi daha hızlı meydana gelir. LASİK, avantajlarının çokluğu nedeniyle günümüzde hem hastalar hem de doktorlar tarafından daha çok tercih edilmektedir. Bunları sıralayacak olursak:
· LASİK, hem miyopiyi, hem hipermetropiyi hem de astigmatizmayı düzeltebilir.
· LASİK, düşük ve orta derecedeki miyopi yanısıra yüksek derecedeki miyopileri de düzeltebilir.
· Korneada bulanıklık veya skar meydana getirmez.
· LASİK sonrası numarada geri dönüş ya hiç olmaz ya da çok az olur. Numaranın dengeye kavuşması daha çabuk olur.
· Girişim sonrası çok az ağrı olur ve bu ağrı genellikle hafif batma tarzındadır. Çoğunlukla 12 saat içinde geçer.
· Hastalar görmelerinin çoğunu girişimden sonraki gün elde etmiş olurlar ve 24 saat içinde günlük aktivitelerine dönebilirler.
· Heriki göz aynı anda yapılabilir ve refakatçiye gerek olmaz.
· Göze damlatılan uyuşturucu damlalarla hastaneye yatış gibi bir talep olmaksızın günübirlik gerçekleştirilebilir.
PRK ve LASIK'in karşılaştırılması
PRK LASİK
Tedavi derinliği Yüzeyel %20 derinlik
Girişim esnasında ağrı Yok Yok
Girişim sonrası ağrı 24-48 saat boyunca hafif ya da orta derecede 4-12 saat boyunca hafif ve batma şeklinde
Girişim sonrası damla kullanımı 3 ay 4-25 gün
Görmenin düzelmeye başlaması 3 gün 24 saat
İşe dönüş 3 gün 24 saat
Cerrahi esnasında sorun çıkma riski Düşük Düşük, fakat PRK'dan daha yüksek
Korneada bulanıklık oluşma riski %1-2 %1'den az
Düzeltilmemiş görme keskinliği her iki yöntemde de üçüncü aydan itibaren değişim göstermez.
Lazer tedavisi kimler için uygundur?
· Düşük derecede miyop, hipermetrop veya astigmatı olan 18 yaşından büyük kişiler,
· Yüksek derecede miyop, hipermetrop veya astigmatı olan 21 yaşından büyük kişiler,
· Lazer yapılmasına engel olacak göz, özellikle de kornea hastalığı olmayan kişiler,
· Tedavinin düşünüldüğü tarihten önceki bir yıl içinde gözdeki kusuru 0.5 dioptriden fazla artmamış olan kişiler,
· Lazer teknolojisi hakkında sahip oldukları bilgi ile gerçekçi beklenti içerisinde olan kişiler.
Lazer tedavisi kimler için uygun değildir?
· 18 yaşının altındaki kişiler,
· Kırılma kusuru ileri derecede değişiklik gösteren kişiler,
· Kollajen damar hastalığı, otoimmün hastalığı veya immün yetmezlik hastalığı olan kişiler,
· Gebe veya emziren kadınlar,
· Keratokonusu olan kişiler,
· Accutane, Cordarone veya Imitrex kullanan kişiler,
· Herpes Simplex veya Herpes Zoster göz hastalığı geçirmekte olan veya geçirmiş kişiler,
· Gerçekçi olmayan beklentiler içinde bulunan kişiler.
Lazer uygulaması öncesi ne yapılır?
Lazer tedavisi olacak kişilerin kontakt lens kullanıyorlarsa kontakt lenslerini çeşidine göre birkaç gün veya hafta önceden çıkararak gelmeleri gerekir. Ayrıca araç kullanarak evlerine dönmelerinin sakıncalı olabileceğini söylemek gerekir. PRK düşünenlerin yanlarında refakatçi bulunması faydalı olacaktır. LASİK düşünenler ise herhangi bir refakatçıya ihtiyaç duymayacaklardır. Lazerle tedavi düşünen kişi öncelikle detaylı bir muayeneden geçirilir. Bu muayene öncelikle gözlerin dereceleri belirlenir. Ardından göz içi basınç ölçümü, biyomikroskopik muayene ve göz sinirinin değerlendirilmesi yapılır. Kornea ön yüzeyinin haritalanması (korneal topografi) ve kornea kalınlıklarının ölçümü (korneal pakimetri) ile değerlendirme sona erer. Hasta ile bilgilendirme kapsamında görüşme yapılır, varsa soruları cevaplandırılır ve tereddütleri giderilmeye çalışılır. Bilgilendirmeler çerçevesinde hastanın girişim için yazılı onayı alınır.
Girişim nasıl gerçekleştirilir?
Gözleri lazere uygun görülen kişi girişim hazırlık odasına alınıp gözleri damlalarla uyuşturulur. Bu arada hastaya ait bilgiler ekzimer lazer cihazının bilgisayarına girilir. Sonra cihaza geçilerek girişime başlanır. Hastanın göz ve göz çevresi temizliği yapılarak baş kısmı steril örtü ile örtülür. Uygulamayı yapacak hekim de ellerini dezenfektan solusyonlarla temizler. Hastanın gözü blefarosta denilen özel bir aletle girişim boyunca açık tutulur. PRK yapılacaksa kornea yüzeyi kazınır, LASİK yapılacaksa mikrokeratom isimli özel bir bıçakla kornea yüzeyinden üçte bir kalınlığında bir zar kaldırılır. Bu bıçağın hassas bir kesi yapabilmesi için göze vakum uygulanır.
Her iki girişimde de uygulama yapılacak yatak hazırlandıktan hastadan cihazdaki kırmızı bir ışıkta gözünü sabitlemesi istenir. Ayak pedalına basarak atımlar başlatılır. Hekimin girişim esnasında numarayı etkileme yönünden herhangi bir rolü olmaz. Pedala bastıkça bilgisayar tarafından planlanan atımlar uygun yerlere giderler. Hekim ancak hastanın göz hareketlerini takip eder ve kornea lazer alanından ayrıldığı takdirde girişimi geçici olarak durdurabilir.
Atımlar bittiğinde kalması muhtemel doku parçaları serumla yıkanır. PRK yapılan gözlere kontakt lens uygulanır, LASİK yapılan gözlerde ise kaldırılan zar sanki bir kontakt lens gibi kornea yüzeyine kapatılır.
Girişim sonrası ne yapılır?
LASİK yapılan kişilerde kaldırılan zarın yerinden oynamaması için gözler sıkı bandajla kapatılarak yaklaşık 1 saat bekletilir. Bu sürenin sonunda gözler açılır, kontrol yapılır ve antibiyotik ve kortizonlu damlalarla evinize gönderilirsiniz. İlk 12 saat boyunca gözlerde hafif huzursuzluk, ağrı, batma ve sulanma olabilir. PRK yapılanlarda bu şikayetler daha yoğun olur ve daha uzun sürer. Genellikle ilk 24 saatte görmede belirgin bir düzelme hissedilir. Ertesi gün ilk kontrolün yapılmasında fayda vardır. Bu kontrolde yine özellikle flebin durumuna bakılır. Sonraki kontrollere ihtiyaca göre karar verilir.
Lazerin sonuçları nasıldır?
Lazerle kırılma kusurlarının tedavisi, yıllarca süren bilgi birikimi ve klinik denemeler sonucu Amerika Birleşik Devletleri'ndeki FDA'dan (gıda ve ilaçların denetimi ile ilgilenen ABD'deki en önemli kurum) etkin ve güvenli olduğuna dair onayın alınması ile başlamıştır. Ekzimer lazer, PRK ve LASİK hepsi de FDA onaylı girişimler olmasına rağmen günümüzde en çok tercih edileni LASİK'tir. LASİK yapılan kişilerden numarası -6.0'nın altında olan kişilerin tamamı %50 veya daha iyi görme sağlarken numarası -6.0'nın üzerinde olan kişilerin %90'ı %50 veya daha iyi görme sağlayabilmektedir. Hastaların çoğunda beklenen görme düzeyi elde edilirken az bir kısmında bir-iki sıra eksik veya fazla görme tespit edilebilmektedir.
Ortaya çıkabilecek sorunlar nelerdir?
Her cerrahi girişimde olduğu gibi lazerin de kendine göre riskleri vardır ve bazen sorunlar ortaya çıkabilmektedir. Bu sorunların hastalar tarafından bilinmesi gerekir. Fakat ortaya çıkan sorunlar oldukça nadir olup %1'den daha az sıklıkta görülmektedir. Görmeyi etkileyebilecek sorunlar ise çok daha nadirdir.
· Aşırı düzelme veya eksik düzelme. Lazer cihazına ait programlar oldukça fazla sayıdaki uygulamalara göre hazırlanır, ancak herkesi ihata edebilecek tarzda program yapmanın imkanı yoktur. Herkesin bünyesi yapılan girişime farklı cevap verir. Bu nedenle her zaman dört dörtlük bir sonuç alınamayabilir. Yani ya fazla düzeltme ya da eksik düzeltme olabilir. Lazer sonrası bünyenin reaksiyonunu kontrol etmek için bazı ilaçlar kullandırılır. Buna rağmen gözde herhangi bir numara sebat ederse ikinci bir uygulama yapılabilir.
· Kaldırılan zarla ilgili problemler. Kaldırılan zar çok yüzeyel, çok derin veya yetersiz olabilir. Bazen zar tamamen yerinden ayrılabilir. Zarla ilgili ortaya çıkan sorunlarda girişim genellikle sonraki bir tarihe ertelenir.
· Korneada bulanıklık. PRK yapılan ve özellikle yüksek numarası olan kişilerde görülen bir problemdi. LASİK uygulamaları ile artık görülmemektedir.
· Epitel yürümesi. Kaldırılan zar altına kornea yüzeyini örten epitel büyüme yaparak astigmat oluşturmakta, ikinci bir girişimle bu epitel dokusu temizlenerek tedavi gerçekleştirilmektedir.
· Görme keskinliğinde azalma. Genellikle kaldırılan zardaki düzensiz astigmatizmaya bağlı olarak ortaya çıkmakta ve zamanla görme keskinliği artmaktadır.
· Zarın kayması. Genellikle erken dönemde meydana gelir ve küçük bir girişimle zar yerinden kaldırılarak uygun konuma getirilir.
· Enfeksiyon. Ekzimer lazer girişimleri sonrası oldukça nadirdir ve antibiyotik damlalarla tedavisi yapılır.
· Haleler ve gece görme zorluğu. Özellikle yüksek derecelerde düzeltme yapılanlarda ışıkların çevresinde haleler görülebilir, loş ortamlarda veya gece görmede zorluk ortaya çıkabilir. Ayrıca ışığa karşı hassasiyet artabilir. Bu şikayetler zamanla azalır ve kaybolur. Nadiren sebat edebilir.
· Yakın görme zorluğu. Miyop ve miyop astigmatların lazerle tedavisi sonrası erken dönemde ortaya çıkabilir ve zamanla tamamen kaybolur.
Yeniden lazer uygulanabilir mi?
Bir göze yeniden lazer uygulanabilmesi korneasının kalınlığı ile alakalıdır. Nüks varsa ve kornea kalınlığı el veriyorsa uygulama yapılabilir. Olguların yaklaşık %5'inde yeniden lazer uygulamasına ihtiyaç duyulmaktadır. Bu olgular genellikle yüksek derecede düzeltme yapılanlar veya bünyesi fazla reaksiyon gösterenlerdir. İkinci lazer uygulamalarında mikrokeratom kullanılmadığı için hasta açısından daha rahat olur ve sorun çıkma riski çok daha düşüktür.
Lazer tedavisi ile ilgili sık sorulan sorular
· Lazer tedavisinden sonra kör olma riskim var mıdır?
Lazer her göze yapılmaz. Detaylı değerlendirmelerden sonra bir gözün lazer olup olamayacağına karar verilir. Uygun değerlendirmeler sonrası lazere alınan bir gözün kör olma riski yoktur.
· Lazer tedavisi sonrası numaram yeniden oluşur mu?
Lazer sonrası asla eski numaraya dönüş söz konusu değildir. Ancak hafif nüksler olabilir ve bunların çoğu tashih dahi gerektirmez. Tashih gerektirecek kadar yüksek olan numaralarda ikinci girişimle sorun çözülür.
· Lazer tedavisi sonrası katarakt veya göz tansiyonu yükselmesi olabilir mi?
Kırılma kusurlarının tedavisinde kullanılan ekzimer lazerin ne kendisi ne de etkisi korneayı geçebilir. Dolayısıyla bugüne kadar lazere bağlı katarakt veya glokom olgusu bildirilmemiştir. Ancak lazer sonrası reaksiyonların kontrolü için kullanılan kortizonlu damlaların bazı kişilerde göziçi basıncını yükseltebildiği bilinmektedir. Bu nedenle bu ilaçlar kontrollü bir şekilde kullandırılır ve böyle yan etki ile karşılaşıldığında ilaç kesilince göziçi basıncı normal seviyesine döner.
· Lazer sonrası kontakt lens veya gözlük kullanabilir miyim?
Lazerle tam düzelme beklenmeyen kişiler gözlük kullanabilirler, fakat yumuşak kontakt lens kullanmaları zordur. Çünki lazer kornea yüzeyinde eğriliği bozan değişikliklere yol açar. Gaz geçirgen sert lensler denenebilir.
· Yaş ilerleyince yakın gözlüğü kullanmam gerekeceğine göre lazer olmamın ne gibi bir faydası olabilir?
Numarası olmayan her göz yaklaşık 40 yaşını geçtikten sonra yakın için bir gözlüğe ihtiyaç duyar. Zaten gözlük kullanıyorsanız gözlük sayısı ikiye çıkar. Lazer sayesinde daimi kullanacağınız gözlükten kurtulmuş olursunuz. Uzak için lazerle yapılan bir tedavi yakının numarasını da olumlu yönde etkileyecek ve görme kalitesini artıracaktır.
· Lazerle düzeltilemeyen göz kusurları var mıdır?
Lazerle gözünün düzelebileceğini düşünerek gelip de lazer uygulanamayan iki tip hasta ile karşılaşılmaktadır. Bunlardan biri kornea ön yüzünün bombelik yaptığı ve korneanın inceldiği keratokonus hastalığı, diğeri ise kornea kalınlığı yeterli olmayan yüksek miyop veya miyop astigmatlı hastalardır.
· Lazerle düzeltilemeyen göz kusurlarında ne gibi tedaviler yapılabilir?
Keratokonus çok hafif düzeyde olur ve kornea kalınlığı el verirse lazer denenebilir. Ancak bu grup azınlıkta kalmaktadır. Orta veya ileri derecede keratokonusu olan kişilerde öncelikle denenmesi gereken seçenek gaz geçirgen kontakt lenslerdir. Bu olmuyorsa ölü gözünden kornea nakli son seçenek olarak karşımıza çıkar. Kornea kalınlığının tam düzeltmeye imkan tanımadığı yüksek miyop veya miyop astigmatlı kişilerde iki yol denenebilir. Hastaya lazer uygulandığı takdirde kalacak numara konusunda bilgi verilir, makul düzeylerde olacağına karar verilirse girişim gerçekleştirilebilir. Fayda görmeyeceğine inanılırsa göziçi cerrahi yapılır. Ya göz içi lens alınarak ya da alınmadan suni lens uygulaması ile numara düzeltilmeye çalışılır.
· Gözlerdeki numara ilerlemesini durdurmanın bir yolu var mıdır?
Gözlerdeki numara ilerlemesini durdurmak için küçük yaşlarda skleroplasti denilen bir ameliyat yapılabilir. Bu ameliyatta göz yüzeyini örten konjonktiva isimli yapı kaldırılarak geriye doğru dura mater grefti denilen özel materyaller konulur ya da sklerozan materyaller enjekte edilir. Bu girişimler her ne kadar yüzde yüz başarılı olmasa da bazı gözlerde iyi sonuçlar alınabilmektedir. Muadil girişimlerin olmaması nedeniyle denenebilir.

Lazerle gözlük ve kontakt lense son, özgürlüğe merhaba!